kişilik oluşumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kişilik oluşumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Şubat 2012 Cuma

Astroloji Ve Burçlar Gerçek Mi?

Gök Cisimleri
Atalarımız der ki; "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz." Bu söz belki de astroloji için gerçekten de doğrudur. Astroloji doğruluğu olan bir sistem olarak kabul edilecekse eğer, bu kanaate ulaşmadaki en temel dayanak ne gök cisimlerin konumları ve ne de burçlardır. Tek dayanak istatistik biliminden gelir.

Fala inanmasak da aramızda gazetelerin astroloji köşesinden falını okumamış kimse yoktur. Gazetelerdeki bu köşelerde yazanlara hiç güvenmemek gerekiyor. Hatta bazı gazetelerde bu köşelerde yazılacak olanları çaycıların kaleme aldığını bile duymuştum. Zaten sürekli aynı şeylerden söz eder dururlar.

Ama bu astrolojinin tamamen geçersiz olduğu anlamına gelmez tabi ki. Aslında yapılan hata, astrolojiyi burçlar olarak bilinen yıldız kümelerine ve onların konum değişimlerine bağlamakla başlıyor belki de. Burada birbiri ile bağlantısı olmayan iki olgunun belirli sistemik yapılara sahip olması ve bu sistemik yapıdaki periyodik değişimlerin paralellik göstermesi etkili olmuştur. Aslında aralarında bir bağlantı olmasa bile, bu paralel değişim nedeniyle birinde gözlenen özellikler diğerinde meydana gelen değişimle ilişkilendirilmiştir.

Burçlar
Burçlar insan kişiliği üzerinde etkili görünüyor. Bunun istatistik bilimi doğruluyor. İnsan kişiliği ise salt burçlara bağlı değildir. Bir insan doğduktan sonra yetiştiği aile ve çevre, kültür, sosyo-ekonomik durum, aldığı eğitim gibi pek çok etkenle kişiliğini şekillendiriyor. Yani insan kişiliği doğuşta bir hamur ise, büyürken bu hamur yoğruluyor. Ancak burçlar burada hamurun  bileşiminde belirleyici olabilir. Aynı burçtan olan insanların benzer kişilik özelliklerine sahip olduklarını ispatlamak için istatistiki bir çalışma yapıp verileri incelemeye bile çok gerek yok aslında. Tanıdığınız insanların özelliklerini burçlarına göre kıyaslamak bile yeterli olabilir. Ancak şu da bir gerçek ki, insanların kişiliği üzerinde çevresel etkenler de büyük söz sahibi olduğundan, aynı burçan olan insanların kişliklerinde de önemli ölçüde farklılıklar bulunur.

İnsan kişiliğini f=(g,b,ç....) şeklinde formüle edelim. Burada g ile genetik yapının kişilik üzerindeki etkilerini, b ile burcun kişlik üzerindeki etkilerini, ç ile de çevresel etkenleri gösterelim. Noktalar ise temel etkenler olarak aldığım genetik yapı, burç ve çevre etkilerinin dışındaki parametreleri göstersin. Bu fonksiyondan da görüleceği gibi, burç bir insanın kişiliğinde önemli bir parametre olmakla birlikte tek başına belirleyici değildir. Öye olsaydı zaten aynı burçtan olan insanlar tamamen aynı kişiliğe sahip olurlardı.

Ancak burç olarak ifade ettiğimiz olgu yıldız kümelerinin, gezegenlerin ve diğer gök cisimlerinin hareteki ile doğrudan ilişkili olmak zorunda değil. Burada yeni bir fikir ortaya atacağım.

Yıldız Haritası
İnsanların kişliğini oluşturan tüm parametreleri bildiğimizi varsayalım. Bu durumda g ve ç içindeki yer alan alt parametreleri de gösterip, nokta ile gösterdiğim yeri doldurması gereken tüm parametreleri de yazmış olurduk. Şimdi de dünyaya gelecek insanların aynı kişiliğe sahip olmasını istemediğimizi ve kişiliği oluşturan bu parametrelerden değişik kişilik türleri üretmemiz gerektiğini düşünelim. Bu durumda kişilik etkenleri olan parametrelerin her bir insan üzerindeki dağılımını nasıl ayarlayacağımız bir sorun olur. Bunu sağlamak için ise, insanların doğduğu tarihin de önemli bir parametre olduğu bir algoritma yazarak, doğum tarihine ve saatine göre farklı kişilikler çıkaran bu algoritmaya göre dünyaya gelen insanların temel kişliklerini oluşturalım. Ancak bu algoritmanın birbirine yakın tarihlerde doğan insanlara her ne kadar farklı kişlikler verse de, çok benzer kişilikler veridiğini kabul edelim. Yani liderlik dürtüsü belli iki tarih arasında yüksek, belli iki tarih arasında düşük ve diğer tarihler arasında da orta seviyelerde ama yine her seviye grubunda farklı derecelerde dağılsın  Diğer kişlik özellikleri de benzer şekilde dağılmış olsun. Bu algoritma birbirine yakın tarihlerde doğan isanlara tamamen aynı olmayan ama çok benzer olan temel kişlikler üretecek, dünyaya geldikten sonra kişlik üzerinde etkili olan diğer etkenlerin de devreye girmesi ile birbirine yakın tarihlerde doğmuş insanlar arasında belli bir kişilik farklılığı oluşacaktır.

Yukarıda açıkladığım algoritma doğum tarihini kişilik dağılımında bir referans almaktadır, gezegenlerin ya da yıldızların konumlarını değil. Ancak, tarihler yıldızların ve diğer gök cisimlerinin periyodik hareketlerine göre de bölümlere ayrılabilir. İşte insanlar belki de, burçların konumlarına göre tarih bölümleri oluşturup günümüzdeki burçlar olarak kabul edip, bu tarihler arasındaki kişiliklerin ortak özelliklerini ise söz ettiğim algoritma tarafından değil de, gök cisimlerinin konumu tarafından belirlendiğini varsaymış olabilir. Nasıl olsa algoritmamız ve gök cisimlerinin hareketleri zaman içerisinde periyodik olarak hareket ediyor ve bu hareketler birbirlerinden zaman parametresi dışında tamamen bağımsız olsalar da birbiri ile paralel.

Yukarıda söz ettiğim algoritma belki de Tanrı tarafından formüle edilmiş ve gerçekte de var olan bir algoritmadır. Tabi içeriğini bilmek mümkün değil. Ancak insanların kişliği üzerinde çok uzaktaki cisimlerin konumlarının etkili olduğunu düşünmekten çok daha mantıklı bir varsayım. Bununla birlikte, burada açıkladığım algoritma tam anlamıyla bir varsayımdır ve kendi düşünce sistematiği dışında destekleyici hiçbir kanıtı yoktur. Ama en azından bana mantıklı geldiğini söylemeliyim.