31 Aralık 2011 Cumartesi

2012 Yılından Beklentiler!

2011 yılını geride bırakıyoruz. Bugün 2011 yılının son günü ve bir yılı daha geride bırakmanın yorgunluğu üzerimizde. Bu yorgunlukla yeni yıla nasıl bir başlangıç yapacağımızı merak ediyorum. Oldukça miskin bir giriş olabilir.

2012 yılından her yeni yılda olduğu gibi insanlar güzel şeyler bekliyor. Ancak akıl gözü ile bakıldığında insan umutlarının sönmesine bile yol açabilecek kadar karanlık bir tablo ile karşı karşıya kalabilir.

Öncelikle Avrupa'daki ekonomik kriz bitmediği gibi, kronik bir problem halini almakta. AB çatırdıyor, Euro stabil bir para olmaktan çıktı, Avrupa'nın güçlü ekonomileri birer birer alarm veriyor. Türkiye gümrük birliği üyesi olarak ve Avrupa'nın yakın komşusu olarak bu olumsuzluklardan en çok etkilenen ülkelerin başında yer almakta.

Avrupa kötü de dünyanın geri kalanı sorunsuz mu? Elbette değil. ABD ekonomisi halen düzelebilmiş değil. Japon ekonomisi de alarm çalmaya başlamış durumda. Şu anda dünyada ekonomisi sağlam giden bir avuç ülke kaldı. Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan ve Türkye de bu ülkelerin başlıcaları. Türkiye haricindeki bu ülkeler BRIC ülkeleri, zaten Türkiye'yi de bu ülkelere ilave edip BRIC+T'den söz edilmesi gerektiği yönünde pek çok iktisatçı hemfikir. Bu durumdan gurur duyabiliriz ancak, dünya geneline yayılmış ekonomik kriz hastalığı bu ülkeleri de etkilemekte ve ne kadar daha dayanabilirler merka konusu.

2012 yılında İran ile ABD çekişmesi devam edecektir. Suriye'ye olası bir uluslararası müdahale de sözkonusu olabilir ancak Suriye'nin önemli yeraltı kaynakları olmaması nedeniyle böyle bir müdahalenin olacağını pek sanmıyorum. Ancak İran'a olası bir müdahale ortalığı çok karıştıracaktır. Ekonomisi zaten zorda olan ABD kendisine çok pahalıya patlayacak böyle bir işe girişir mi? Eğer ABD ekonomisi çok daha iyi olsaydı böyle bir müdahaleden çok daha fazla çekinirdim ancak şu anda bunu pek mantıklı görmüyorum. Olası bir İran'a müdahale ABD ekonomisinin .çöküşü bir ikinci bir buhran döneminin tetikleyicisi olabilir.

2012 yılında en çok Kuzey Kore'de ne olup biteceği merak konusu aslında. Ama bir söz vardır, gelen gideni aratır derler ya sanırım öyle olacak.

2012'ye bakıyorum ve geleceğe dair umutlarım bir anda sönüp gidiyor.

Hiç yorum yok: