TOGG elektrikli yerli otomobil |
İçten yanmalı motor teknolojisi her ne kadar çok eski bir teknoloji olsa da son derecede karmaşık bir teknolojidir. Bir benzinli motorda çok sayıda farklı bileşen bulunur. Üstelik motorun güç üreten kısmını, yani esas motor olan kısmını üretebilmeniz yetmez, bir de güç aktarım birimi olan şanzıman da üretmeniz gerekir. Çok sayıda farklı bileşenden oluşan ve büyük bir hassasiyetle tasarlanmış parçaların büyük bir uyum içinde çalışması gerekir. Aksi halde motor ya hiç çalışmaz ya da kısa sürede teknik sorunlar ortaya çıkar. Bu kadar karmaşık bir teknolojiyi birden geliştirmek, üstelik çok uzun yıllardan beri motor üreten firmalarla rekabetçi olacak şekilde verimli ve ekonomik olarak bu işin üstesinden gelebilmek hiç de kolay değildir. İstenirse içten yanmalı motor geliştirmek elbette ki mümkün olacaktır, ancak bunun için ciddi zaman harcanması gerekir. Üstelik elektrikli araçların yavaş yavaş benzinli ve dizel araçların yerini almaya başladığı bir çağda içten yanmalı motor geliştirmeye çalışmak çok da anlamlı gelmemektedir.
Yukarıdaki paragraftan da anlaşılacağı üzere içten yanmalı motor geliştirmek çok zordur. Kalabalık bir mühendislik ekibinin çok uzun süreler üzerinde çalışmasını gerektirir. Bununla birlikte ülkemizde yavaş yavaş içten yanmalı motor geliştirilmeye de başlanmıştır. Ancak bu motorlar otomotiv sektöründen ziyade savunma sektöründe kendini göstermektedir. Örnek olarak TEI PD170 adında 170 beygir gücünde pistonlu bir motor üretmiş durumda. Bu motor milli İHA'larımızda kullanılacak. Ayrıca bu motor üzerinde geliştirme çalışmaları devam ediyor. Üstelik askeri bir sistemde kullanılan bir içten yanmalı motorun sivil araçlardan çok daha yüksek niteliklere sahip olması gerekir. Zira otomobillerde kullanılan içten yanmalı motorların çalışma koşulları ile yerden kilometrelerce yukarıda çalışan bir uçaktaki motorun çalışma koşulları bile tasarımı güçleştirecektir. Teknik olarak PD170 motoru sivil bir otomobilde de kullanılabilir. Tabi bazı küçük değişiklikler yapılması gerekecektir. Ancak dediğimiz gibi, içten yanmalı motor konusunda batılı ülkelerin çok gerisinde kalmış olduğumuzdan otomotiv sektöründe ancak elektrikli otomobillerle rekabetçi olabiliriz. Elektrikli otomobillere ayak uyduramayan günümüz ve yakın geçmişin güçlü firmaları ne yazık ki yakın gelecekte tarihin tozlu sayfalarına gömülecektir.
Her ne kadar içten yanmalı bir İHA motoru geliştirmeyi TEI başarmış olsa da, motor geliştirilmesi ve tedariğinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle milli tankımız ALTAY halen seri üretime alınamamıştır. Söz konusu askeri sistemler olunca tasarlanacak motorun isterlerini karşılamak ancak çok büyük uzmanlık ve yüksek mühendislik ile mümkün olabilmektedir. Öyle ki bir tankın motoru aşırı soğuk, aşırı sıcak, tozlu, çamurlu, karlı, yağmurlu ortamlarda hiç takılmadan çalışmak zorundadır. Aynı zamanda yaklaşık 60 tonluk bir aracı hareket ettirebilmek için çok yüksek güç üretilmesi gerekmektedir. Bu kadar yüksek gücü elde edebilmek, üstelik de bunu tankın içine sığacak kadar küçük bir motorla başarabilmek, içten yanmalı motor teknolojisi çok eski bir teknoloji olsa dahi, günümüz için bile son derecede zordur.
TEI PD170 |
ÖZETLE, içten yanmalı motor üretmek çok zor bir iş değildir. Ülkemizin pek çok yerinde sanayide görev yapan ustaların çoğu kendi başına bunu yapabilirler. Ancak önemli olan çalışan bir içten yanmalı motor yapmak değildir. Önemli olan beklentileri tam olarak karşılayan, verimli, ekonomik, üretilebilir, güvenilir ve rekabetçi bir içten yanmalı motor üretebilmektir. Bu ise hemen olan bir şey değildir. Basit bir örnekle, yine havacılıkla benzeştirerek açıklamaya çalışırsak, uçak yapmak için gerekli olan fizik kuralları çok basittir ve pek çok kişi evinde basit uçaklar yapabilir. Ancak bir İHA yapmak çok daha fazla teknik bilgi ve detaylı tasarım gerektirir. Biz havacılık sektöründe dünyayı İHA'larımız ile yakaladık ve bu alanda en öndeki ülkelerden biri haline geldik. Ancak bir savaş uçağı yapmak ile bir İHA yapmak aynı şey değildir. İş ABD'nin Türkiye'ye teslim etmeyeceğini açıkladığı F35'ler gibi son teknoloji ürünü bir savaş uçağı yapmaya geldiğinde, her ne kadar aynı fizik kurallarına bağlı olarak uçacak olsa da, araştırma ve geliştirmenin zorluk katsayısı astronomik sayılacak bir düzeyde artacaktır. Bu durum içten yanmalı motorlar için de aynıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder