12 Ekim 2011 Çarşamba

Türkiye'de tablet pc üretilebilir mi?

TABLET PC

Son günlerde tablet pc haberleri medyada çokça yer almaya başladı. Fatih projesi adı altında, tam emin olmasam da MEB'na ait olduğunu tahmin ettiğim proje çerçevesinde öğrencilere tablet pc dağıtılması söz konusu. Bu projeyi son günlerde medyaya sıkça taşıyan konu ise, tıpkı yerli otomobilde olduğu gibi, tablet pc'lerin de yerli imkanlarla üretilebilip üretillemeyeceği ve bunu kim ya da kimlerin başarabileceği konusu. Önce şu tablet pc nedir ve öğrencilere ne gibi imkanlar sağlayacak ona bir bakalım.

Tablet pc küçük boyutlu, hafif ve düşük performanslı bir bilgisayardır ama buradaki düşük performans ifadesi için yeni masaüstü ve dizüstü bilgisayarların performanslarına kıyasla düşük bir performansa sahip olduğunu belirtmek gerek. Bu bilgisayarların öğrencilere çok faydalı olacağını şiddetle savunanlar var, aksini iddia edenler de var. Eğer bu proje hayata geçirilir ise öğrencilere tablet bilgisayar dağıtılacak, öğrencilerin ders kitapları tablet bilgisayarlarda yüklü olacak, aynı zamanda öğrenciler ders notlarını da defterlere değil tablet bilgisayarlarına kaydedecekler. Aynı zamanda okulda ve hemen her yerde internete erişip çok daha fazla kaynaktan bilgiye ulaşabilecekler. Örneğin tarih dersinde İstanbul'un fethi konusunu öğretmenleri anlatırken kitabın dışında internetteki kaynaklardaki bilgier de önlerinde olacak. Bu durum elbette ki pek çok konuda öğretmenleri de zorlayacaktır, çünkü öğrenciler çeşitli kaynaklardan edindikeri bilgileri öğretmenlerine soracak, hatta zaman zaman onların hatalarını daha düzeltebileceklerdir. Bazı öğretmenlerin bu gelişmeden rahatsız olacağı kuşkusuz. Aynı zamanda çok sayıda kitap ve defterle dolu ağır çantaları taşımak yerine bir tablet pc taşıyacaklar ve büyük bir eziyetten de kurtulacaklar. Bu açıdan oldukça faydalı bir proje.

Ancak bazı kişiler bu projenin olumsuz yanları olduğunu ve faydadan çok zarar vereceğini iddia ediyorlar. Bu kişilerin savundukları noktalar da dikkate değer. Öncelikle bu bilgisayarların hem pahalı hem de hassas cihazlar olduklarını belirtip, çocukların çok kısa sürede bu bilgisayarları bozacaklarını beliriyorlar ki bu da oldukça gerçekçi bir bakış açısı. Çocukların bu bilgisayarlara yeterli özeni göstereceğini düşünmek pek akılcıl değil. O nedenle öğrencilere dağıtılacak bilgisayarların kesinlikle halihazırda piyasada olan tablet pc'lerden çok daha dayanıklı olması, toza, suya ve darbelere karşı yüksek direnç gösterebilmesi gerekiyor. Öte yandan çocukların bu bilgisayarlar ile zararlı içeriğe sahip sitelere de gireceği, kendilerine faydalı siteler yerine zarar verecek sitelerde zaman geçireceği ve bu bilgisayarları dersten çok oyun oynamak için kullanacağını ifade ediyorlar. Her ne kadar bu konuda haksız olmasalar da, çeşitli programlar ve filtreler ile öğrencilerin girebilecekleri siteler kısıtlanabilir. Oyun konusuna gelince, bazı bilgisayar oyunlarının çocukların zeka gelişimine faydalı olduğunu iddia edenlerin de bulunduğunu belirtmek gerek. Ayrıca bilgisayar ve hele de internetin zararlarından söz edip, bu konuda düzenlemeler, kısıtlamalar, yasaklar, filtreler vb tedbirleri alanların genellikle teknoloji çağından önce yetişmiş, bilgisayar ve interneti yeteri pek kullanmayan, 10 yaşındaki bir çocuk kadar dahi bilgisayar bilgisine sahip olmayan, dolayısıyla aslında ne olduğu konusunda pek az şey bildikleri halde tu kaka diyen kişiler olduklarını da üzülerek görmekteyiz.

Tablet pc'lerin yerli imkanlarla üretimi konusuna gelirsek, durum ne çok karamsar ne de çok ümit vaat ediyor. Avrupanın tek dizüstü blgisayar üretim tesisi Türkiye'de bulunuyor ve Vestel'e ait. Vestel kendi imkanları ile sadece montaj değil, özellikle anakart gibi temel parçaların da tasarım ve üretimini gerçekleştiriyor. Bununla birlikte bilgisayar çok teknik bir konu. Türkiye'de bilgisayarın beyni olan işlemcilerinin üretilmesi şu an için bir hayal olmanın ötesine geçemez. Çok çok yüksek bir teknoloji ile üretilen işlemcileri zaten dünyada üretebilen bir avuç firma bulunuyor ve bu firmalar da sahip oldukları teknolojiyi paylaşma konusunda hiç de gönüllü değiller. Aynı zamanda bu bilgisayarlarda kullanılacak belleklerin çeşitli mikroçiplerin ve diğer birimlerin de ülkemizde üretimi zor. O kadar yüksek teknolojiye sahip olmadığımızı üzülerek belirtmek gerek. Bununla birlikte, çeşitli temel parçaları ithal ederek -ki burada dünyadaki bilgisayar üreticilerinin çoğunun bu tür bileşenleri temel birkaç firmadan temin ettiklerini de belirtelim- yüksek bir yerli katkı ile tablet bilgisayarların ülkemizde üretilmemesi için hiçbir neden yok.

Ülkemizdeki siyasi irade özel sektöre yerli otomobil ve bilgisayar gibi konularda gaz veremek yerine, çok büyük yatırımlar ve yüksek riskler almayı gerektiren bu gibi konularda, hazır dış borç yükü de azalmışken, elini biraz daha taşın altına koymalı. Fransız devleti Renault'un ortağıdır. Türkiye'de de devlet işin içine girmeli, sermaye koymalı, riski paylaşmalı, teşvik etmeli ama yönetim işine de pek karışmamalıdır.

Hiç yorum yok: