Okuduğum bir habere göre Atina Ankara'ya yeni bir öneri ile gelmeye hazırlanıyormuş. Bu teklifte Ege'de bir bölge Türk ve Yunan savaş uçakları için uçuşa kapatılması öngörülmekteymiş. Böylece Türk ve Yunan savaş uçaklarının karşılaşması engellenecekmiş. Gerçekten ilgi çekici bir öneri, bizimkilerin neden aklına gelmez ki böyle bir öneri götürmek.
Her şeyden önce, bir AB ülkesi, aynı zamanda da NATO üyesi olan Yunanistan, her iki bakımdan da müttefikimiz olmaktadır. AB'ye girme politikası güden bir Türkiye nasıl olur da bir AB üyesi ülkeye karşı düşmanca tavır alır. Aynı şey Yunanistan için de geçerli. Bir AB üyesi ülke nasıl olur da gelecekte AB'ye üye olacak bir ülkeyle askeri sorun yaşar. Aynı şeyi NATO için de söyleyebiliriz. Yarın bir savaş olsa, aynı safta yan yana savaşması muhtemel iki ordunun askerleri neden karşı karşıya gelsin? Bunda mantıklı bir yer var mı?
Kıta sahanlığı konusu zaten karışık. Ortada çok karmaşık bir coğrafi yapı var. Bir iç içe geçişmişlik söz konusu. Kolay da çözüm bulunacak bir konu değil. Ancak çözüm savaş uçaklarımızın ikide bir it dalaşına girişmesi ile gelmeyecektir, orası kesin. Eğer bu iki ulus gelecekte barış içinde yaşayacaksa, yaşamak istiyorsa, aralarındaki sorunları barışçıl yöntemlerle halletmesi gerekmektedir. Atina bu konuda son derecede olumlu karşılanması gereken bir adımın eşiğinde habere göre. Proaktif siyaset güttüğünü iddia eden AKP'ye de güzel bir cevap oluyor aynı zamanda.
Bu adım gerçeğe dönüşürse Atina'nın kazanacağı çok şey var. Her şeyden önce, son yaşanılan ekonomik krizde, Yunanistan'ın silahlanma konusunda Türkiye ile yarışmasının etkisi büyük. Türkiye ile silahlanma yarışına girince artan askeri harcamalar, Yunanistan ekonomisini son derecede zorlamıştır. Bu tür barışçıl adımlar sayesinde ise, gelecekte askeri harcamaların bütçe üzerindeki yükünü azaltmak mümkün olacaktır. Sonuçta Yunanistan kendine en büyük tehdit olarak Türkiye'yi görmekteydi. Eğer Türkiye tehdit olarak algılanmaz ise askeri harcamaları düşürmek de olası olacaktır.
Bu noktada Türkiye için değişen pek bir şey olmayacaktır. Yunanistan da Türkiye tarafından bir tehdit olarak görülmektedir. Yakın geçmişte yaşanan Kardak krizi gibi sorunlar da tehdit algılamasını karşılıklı olarak güçlendirmiştir. Ancak Türkiye'nin tehdit algılaması biraz farklı. Bu durumda askeri harcamalar açısından Türkiye'de önemli bir değişiklik olmayacaktır.
Sadece havada değil denizde de benzer bir tutum pek ala izlenebilir. Tartışmalı bölgelerde iki ülke ortak bir güvenlik birimi oluşturup, güvenliği birlikte sağlayabilirler. İki ülke sahil güvenlikleri bir Ege sahil güvenliği neden oluşturmasın. Ancak bu, sadece bu iki ülke halklarının ve de yöneticilerini birbirini tehdit olarak görmekten vazgeçip, dost olarak görmeye başlamasıyla mümkün olabilir.
Sonuçta barış güçlenecekse ve de her şey karşılıklılık ilkesine bağlı olarak gerçekleşecekse, gelecek son derecede olumlu gelişmelere gebe gibi görünüyor. Seyredelim ve herkesin en iyi olanda karar kılmasını umalım. Zaten ötesi elimizden gelmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder