Türk POP'unu eleştirmek kolay ama POP müzik dünyada ne kadar müzik ki ülkemizde müzik olsun diye bir eleştiri getirilebilir. Bu eleştiriyi getirene de saygımız sonsuz. Çünkü dünya müziğinde de pop müzik gerçekten başarılı sayılmaz. Ancak Türk pop müziği çıkış yaptığı 90'lı yılların başından beri pek bir ilerleme kaydedemediği gibi, ritmik arabesk olmanın da pek ötesine geçememiştir.
Eve Arabesk kültürü, içimize işlemiş bir bezginlik, bir kaderi kabullenmişlik halinin sanat anlayışımızdaki tezahürü... Mücadelecilikten, savaşma arzusundan, güçlüklerle mücadele etme güdüsünden yoksunluk...Arabesk dinleyen kişilerden ne devrimci olur ne asi...Onlar ancak içer ve hayatın zorluklarından dem vururlar. Dert yanmanın yanında yaptıkları felsefi bir boyutta eleştirme seviyesine dahi ulaşamaz. Dertlenir dururlar. Oysa dertlerinin kaynağı, nedeni, nasıl üstesinden gelecekleri konusunda hiçbirşey yapmazlar...Belki de dertleri onların herşeyleridir. Kim bilir.
Arabesk müziğin bu kabullenmiş ve mazlum hali, şarkılardaki sözlere de yansır. İsyan gibi görünen feryatlar figanlar bir isyan başlangıcı değildir... Bir ölünün ardından yakılan ağıtlar gibi çaresizliğin göstergesidir. Pop müzikte gördüğümüz pek çok şarkının sözü ise aynen böyledir. Tek fark, ritmin biraz daha yüksek oluşudur. Tempolu arabesk=Türk Pop Müziği denilebilir.
Peki hiç mi sağlam şarkı yok, başarılı pop şarkıları yok...Elbette ki var. Ancak deryada katre bunlar. Öyle ki, bir Türkçe Pop Müzik çalan radyo kanalını yarım saatten fazla dinlemek, müziği gerçekten seven biri için yapılamayacak bir eylemdir.
Türk Popu ucuz bir müziktir. Hatta müzik kısmı yoktur pek. Sözleri çıkarır ve enstrümental olarak dinlemeye çalışırsanız size sadece ritm varmış gibi gelebilir. Ya da basit bir gitar...En ufak bir müzikal kalite arayışı yok. Kulağa hoş gelebilecek farklı bir melodi arayışı mı? Kim uğraşacak...Bilinen ritmleri koy daya gitsin mantığı hakim. Nasıl olsa estetik algısı sanatın her alanında olduğu gibi müzikte de yerlerde sürünen halkımızın geneli için ne versen tüketmek bir alışkanlık. Bu nasıl müzik diyen çıkmayacaktır pek.
Arada nadir de olsa güzel birşeyler yapanlar oluyor. Sözlere gelince...Saçmalamanın bu kadarını bazen Mustafa Topaloğlu bile yapamaz dedirtiyor insana...Yabancılar için de aynı şey geçerli...Yoksa Justin Bieber şarkıları, özellikle ilk şarkıları bildiğin Küçük Emrah şarkılarının İngilizce versiyonu gibiydi...Tabi daha ritmik...Böyle ucuz şarkılarla nasıl oldu da bu kadar popüler oldu anlamak mümkün değil...
Müzik yapmayı söz yazmak ve bir ritmin üzerine oturtmak olarak algılıyor gibiyiz. Oysa müzik melodidir, sözden ziyade. Bu nedenle enstrümental olarak dinlediğiniz bir müzik size keyif vermiyorsa, o bir zırvalamanın ötesinde değildir... Sözleri güzel olabilir....Ama bu onu başarılı bir şarkı yapmak için yeterli değildir.
Yine de zaman zaman insan sesinin ön plana çıktığı müzikler de vardır. Craig David şarkılarında genelde kendi sesini kullanarak işin melodi kısmını da yoğun olarak üstlenmektedir. Bu seviyede ses kullanan bir yerli solist bulmak zor. Bizde şarkılar da nağmesiz, oldukça düz okunmaya başlandı...Ses robottan mı çıkıyor yoksa bir duyguyu vermeye çalışan insandan mı belli değil...Bu konuda yine başarılı birkaç solistimiz var...Ama çok azlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder