9 Ekim 2019 Çarşamba

Herkesin Enflasyonu Kendine

En genel tanımı ile enflasyon fiyatlar genel düzeyinin artması anlamına gelir. Yani bir başka ifadeyle mal ve hizmetlerin fiyatlarında görülen artıştır. Oldukça karmaşık sayılabilecek bir hesap yöntemi vardır. TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun hesap yöntemini net bilmesem de, hesaplama da izlenmesi gereken yol şöyledir:


1. Öncelikle Türkiye'deki hane halklarının ortalama gelir seviyesi tespit edilir. Burada kişi başı milli gelire göre hesap yapmak hatalı sonuç verecektir. Çünkü milli gelirin dağılımı pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de adil değildir. Toplumun kaymak tabaka olarak tabir edilen küçük bir kesimi milli gelir pastasının büyük bir bölümünü paylaşırken halkın çok büyük bir bölümü geri kalanla yetinmek durumundadır. O nedenle kaymak tabaka haricindeki ortalama bir hanenin gelirine bakılması, kaymak tabakanın bu istatistikten çıkarılması isabetli olacaktır.

2. Ortalama hane geliri bulunduktan sonra, hanelerin giderleri ve bu giderlerin gelirin ne kadarını oluşturduğu hesap edilir. Örneğin ortalama bir ailenin harcamaları 3000 TL ise ve bu ailenin aylık ortalama elektrik faturası 150 TL ise, aylık ortalama elektrik gideri (150/3000)x100 = 5 olarak bulunur. Yani böyle bir senaryoda elektrik gideri ortalama bir hane halkı giderlerinin %5'ine denk geliyordur. Benzer yöntemle ulaşım, giyim, barınma, ısınma, gıda, eğitim gibi başlıklar altında ortalama hane halkı giderinin tek tek oranı hesaplanarak bulunur. Böylece ortalama bir ailenin harcama dağılımı ve her bir kalemin harcamalar içindeki ağırlığı hesaplanmış olur. Elde edilen veriler kullanılarak enflasyon sepeti olarak bildiğimiz şey ortaya çıkar.

3. Üçüncü aşamada bir dönemde tespit edilen fiyatlar temel fiyat (baz) kabul edilerek, bu dönemi müteakip dönemlerdeki fiyat değişiklikleri takip edilir. TÜİK şu anda 2003 yılını baz almaktadır. Dönem dönem fiyatlardaki değişiklikler not edilerek enflasyon hesaplanır. Şöyle ki, hane halkı gelirinin değişmediği ve başka hiçbir giderinde artış veya azalış yaşanmadığı (ceteris paribus) bir ortamda elektrik fiyatlarına zam geldiğini ve ortalama hane halkının elektrik faturasının 150 TL'den 180 TL'ye yükseldiğini kabul edersek, aynı formüle göre elektrik gideri hane halkı giderinin %6'sına denk gelecektir. Bu durum eğer ortalama bir aile 3000 TL toplam gider ile tasarruf yapabiliyorsa artık daha az tasarruf yapabileceği, eğer mevcut gelirleri ile tüm giderlerini karşılayabiliyorsa, gider kalemlerinden biri arttığı için diğer giderlerinden tasarruf yapmak zorunda kalacağı, giderlerini de karşılayamıyorsa ya gelirlerini artırmak için ek iş veya bir aile ferdinin daha çalışması gibi bir yöntem izleyeceği ya da giderek borçlanacağı anlamına gelir. Enflasyon sepetindeki tüm kalemlerdeki fiyat değişiklikleri ve bu kalemlerin giderler içindeki ağırlığı dikkate alınarak yapılan istatistiki hesaplamalar sonucunda genel enflasyon oranı tespit edilir.

Enflasyon hesap yönteminden de anlaşılacağı üzere, ideal olarak enflasyon ortalama bir ailenin toplam giderleri ve gider dağılımı esas alınarak yapılır. Ancak her bir ailenin harcamaları az/çok ortalamadan farklıdır. Bu da her bir ailenin enflasyonunun diğer ailelerden farklı olmasına yol açar. Bunun nasıl olduğunu basitçe açıklayalım.

Her Ailenin Enflasyonu Neden Farklıdır?

Her ailenin değil, aslında her bireyin enflasyonu farklıdır ancak enflasyon hesabında dört kişilik aile esas alındığından bu yazıda da aile kabulü ile devam edilecektir. 

Ailelerin enflasyonunun neden farklı olduğu basit örneklerle kolaylıkla anlaşılabilir. Örneğin, kalem, defter, kitap, çanta gibi kırtasiye ürünleri ve okul servisi ücretlerine gelen zamlar okulda öğrencisi olan ailelerin enflasyonunu doğrudan artırırken, okuyan çocuğu olmayan ailelerin bu tür harcamaları olmadığından enflasyonunu doğrudan etkilemez. Benzer şekilde sigara tüketen biri için sigara fiyatlarındaki artış enflasyon demekken sigara tüketmeyen bir kişi bundan doğrudan olumsuz etkilenmeyecektir. Et fiyatlarındaki artış vejeteryanlar için enflasyon oluşturmaz. Metro, tramvay, otobüs gibi toplu taşıma araçlarına yapılan zamlar işe yürüyerek, bisikletiyle veya kendi aracıyla gidip gelenler için gider artışı anlamına gelmez. Haliyle çoğaltabileceğimiz bu basit örneklerden de anlaşılacağı üzere, her bir ailenin ve hatta her bir bireyin farklı ihtiyaçları ve bu doğrultuda farklı harcamaları vardır. Bu da her bir ailenin ve her bir bireyin kendine ait farklı bir enflasyondan etkilenmesi sonucunu doğurur. Yani TÜİK'in açıkladığı enflasyon tüm bireylerin ve ailelerin etkilendiği ortalama bir değeri verirken, her birey bu ortalama değerden farklı bir enflasyondan etkilenmektedir. 

Ailelerin ve bireylerin enflasyonunun farklı olması zaman zaman anlaşmazlıklara yol açabilir. Biri her şeyin fiyatı çok arttı derken bir başkası fiyat artışlarından o kadar şikayetçi olmayabilir. Ancak teknik olarak herkesin enflasyonu birbirini etkiler. Böylece enflasyon enflasyon doğurur.

Enflasyon Enflasyon Doğurur

Enflasyon nasıl oluyor da enflasyon doğuruyor? Bunu da çok basit örneklerle açıklamak mümkündür. Örneğin elektrik fiyatlarının zamlandığını düşünelim (ki öyle de oldu) ve bir aile ile bu ailenin evlerinin bulunduğu sokaktaki berber dükkanını hayal edelim. Aile elektrik tüketimine göre bir enflasyonla karşılaşacaktır. Eğer elektrik tüketim alışkanlıklarını değiştirmezlerse, yani elektrikten tasarruf etmeye çalışmazlarsa daha yüksek faturaları kabulleneceklerdir. Berber dükkanı ise sürekli ışıklarını açık tutar, her gelen müşterinin saçlarının yıkanması için su ısıtıcısı çalıştırır, kurutmak için saç kurutma makinesi kullanır, saç ve sakal kesiminde elektrikli makinelerden faydalanır, gelen müşterilerine çay, kahve ikram etmek için elektrikli cihazlar kullanabilir, dükkanında sürekli açık bir televizyon veya müzik sistemi vardır, ayrıca sıcak yaz ve soğuk kış günlerinde açtığı kliması ve şu anda aklıma gelmeyen belki başka elektrik tüketici makine ve cihazları yoğun şekilde kullanmaktadır. Haliyle elektrik fiyatlarındaki artış berber dükkanının sahibini daha çok etkileyecektir. Elektrikle birlikte su, dükkan kirası gibi başka kalemlere de zam gelirse bir süre sonra berber dükkanın net karı giderek düşecek, dükkan sahibinin yaşam standardını olumsuz etkilemeye başlayacaktır. Bu durumda berber dükkanı müşterilerine sunduğu hizmetin fiyatını da artırmak, yani onlar için enflasyon yaratmak zorunda kalacaktır. 

Bir ekonomide herkes ya hem üretici hem tüketici ya da sadece tüketicidir. Küçük çocukların, bebeklerin, yatağa bağlı hastaların ve bir kısım engellilerin herhangi bir ekonomik değer üretmesi mümkün olmayabilir. Sağlıklı bireyler ise ekonomik bir değer üretir (berberin saç tıraşı hizmeti gibi) ve bu sayede elde ettiği gelir ile kendi ihtiyaçlarını başkalarınca üretilmiş farklı mal ve hizmetleri tüketerek karşılar. Eğer bir ekonomide belirli bir kesimin giderleri artıyorsa, gelirlerinin giderlerini karşılamaya devam edebilmesi için gelirlerinin de artması gerekeceğinden, giderleri artan, yani enflasyonu yükselen kişiler ürettikleri mal ve hizmetlerden daha yüksek gelir elde etmek için ürettikleri mal ve hizmetlere zam yapmak, yani kendi müşterileri için enflasyon doğurmak zorunda kalır. Böylece bir toplumun salt belirli dar bir kesimini etkileyen fiyat artışı yayılarak toplumdaki hemen herkesi az çok etkiler. Bu nedenle enflasyonla mücadelede kimsenin bireysel düşünmesi mümkün olamaz. Çünkü başkalarıyla etkileşimin zorunlu olduğu toplumsal yaşamda başkalarının enflasyonu dönüp dolaşıp herkesin cebini etkileyecektir. 

Hiç yorum yok: