istanbul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
istanbul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Mart 2015 Cumartesi

Motosiklet ve Bisiklet Trafiğe Çözüm Olabilir Mi?

Uzun yıllar İstanbul'da aşadım. Zor gelmişti ayrılmak İstanbul'dan yıllar önce. Aslında o kadar kesin bir kopuş olacağını ummuyordum üniversiteye giderken. Ama zamanın neler getireceği hiç belli olmuyor. Bir defa ayrıldım ve ondan sonra sadece kısa ziyaretler için İstanbul'a gidebilir oldum. Her gün gitmesem de, görmesem de, boğazdan bu kadar uzakta, İstiklal Caddesi'ne kafam estiğinde gidemeyecek olmam halen hüzün verir bana. İstanbul insanı kendine sihirli bir şekilde bağlayan bir şehir. Her şeye rağmen!

Ama şükür ki İstanbul'da yaşamıyorum. Neden mi? Trafik...



İstanbul trafiğinden korunmanın yolu olarak sabahları gerekenden çok daha erken yola çıkmayı alışkanlık haline getirmiştim. Böylecek memurlar, öğrenciler ve bazı işçiler yola çıkmadan ve toplu taşıma araçlarını ve yolları doldurmadan önce kendimi sokağa atıyordum. Akşam da otobüsten iki üç durak önce iniyordum. Mesele değildi, erken inince eve daha erken geliyordum. Yıllar önce bile. Sabah çok erken kalkınca da kahvaltıya zamanım olmuyordu o zamanlar ki, kahvaltı alışkanlığımı kaybetmeme neden olmuştur o yıllar. Halen de kahvaltı edemem...Ah İstanbul.

Artık sadece arada sırada gezmek, eş dost ziyareti gibi nedenlerle gidiyorum. Arada direk uçuş olmayan yerlere giderken şöyle bir Atatürk veya Sabiha Gökçen Havalimanlarına aktarma için uğruyorum. Ama gezi için her gittiğimde biraz daha korkutuyor İstanbul trafiği beni...

Tramvay ve metrolar her zaman dolu, metrobüs işkence resmen...Otobüsler, ah ah...Araç kiralasan, o trafikte çılgınlık...

Sur içinde trafiği çözmek için yeni yol açmak pek mümkün değil. Ancak alttan tüneller açabilirler veya mevcut ana arterleri çift katlı yapabilirler.  Ancak görece yeni şehirleşen yerler ne kadar plansız...İnsanlar koca bir şehir inşaa ediyor ama yeterli yol yok. Neyimiz planlı programlı ve düzgün ki yollarımız, şehirlerimiz olsun değil mi?

Hal böyle olunca trafiğe en pratik çözüm motosiklet ve bisiklet kullanımını artırmak. Bisiklet İstanbul için çok uygun olmayacaktır. Çünkü insanların büyük bölümü bisikletle gidilemeyecek kadar uzak mesafelere gidiyor her gün. Ama motosiklet kullanımını artırmak trafik sıkışıklını önlemede çok etkili olacaktır.

Özel araçların büyük bölümünde bir kişi oluyor. Bir otomobilin yolda kapladığı yere çok rahat iki motosiklet sığabilir. Bir otomobilin işgal ettiği park alanına 4 motosiklet park edebilir. Üstelik motosikletler çok daha seri araçlardır. 250cc ve altı motorlar pek çok otomobilden daha az yakıt tüketmektedir. Üstellik motosikletler çok daha ucuzlar ve vergileri de düşük.

Ancak otomobil sahibi olmayı bir statü göstergesi olarak algılayan bir toplumuz maalesef. Ayrıca motosikletlerden de korkuyoruz. Haksız da değiliz. Her şeyi yanlış kullanıyoruz ve motosikletler de bir istisna değil. İki tekerin tehlikeli olduğunu bile bile aşırı hız yapanlar mı dersin, kendini akrobat sananlar mı, kaskı ve koruyucu kıyafetleri gereksiz görenler mi? Hepsi bir araya gelince de toplumun motorlulara olan tepkisi olumsuz oluyor haliyle.

Oysa İstanbul'da her sabah işe gitmek için özel araçlarını kullananların dörtte biri motosiklet kullanmaya başlasa bile, bu İstanbul trafiğini önemli ölçüde rahatlatacaktır.