Ekonomideki gelişmeler halka hep çarpıtılarak iletilir. İktidar partisi ya da partileri her zaman olumlu rakamlar üzerine vurgu yapar, olumsuz rakamları halka açıklamaktan kaçınır. Muhalefet ise tablonun olumsuz rakamlarını görür. Gerçek ise ne iktidarın söylediği kadar parlak, ne de muhalefetin iddia ettiği kadar karamsardır. Bunun böyle oluşu ekonomik verilerin tek başına bir anlam ifade etmemesi, diğer veriler ile kıyaslanarak yorumlanmasının gerekliliğinden kaynaklanıyor.
Tuik 26 şubatta ocak ayı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. Açıklanan verilere bakıldığında, durum ciddi denilebilir. Önce aşağıdaki grafiğe bakalım.
Geçen yılın ocak ayının ihracat rakamı ile bu yılın ihracat rakamı neredeyse aynı, çok az bir düşüş var ( %0.3 ). Bununla beraber ithalatta önemli bir artış söz konusu ( %23.9 ). Sonuç olarak dış ticaret açığı %160.6 gibi büyük bir artış göstermiş. Yani makas açılmış.
Burada ihracat ve ithalat gibi değerlerinin çok önemli olmadığını belirtmeliyim. Yani ocak ayı ithalatımız 11.504 milyar dolar değil de 115.04 milyar dolar da olabilirdi. Böyle bir değişiklik elbette ki önemsiz denilemez, sonuçta arada 10 katlık bir fark var. Buna ekonominin derinliği denilebilir. Ancak asıl önemli olan dış ticaret açığı oran olarak nedir ve nasıl seyretmekte olduğudur. %160.6'lık bir dış ticaret açığı artışı kesinlikle sürdürülebilir değildir.
Tablonun karanlık tarafına bir göz attıktan sonra, biraz olsun umut veren tarafına bakalım. Sermaye mallarının ithalat içindeki payı geçen yılın ocak ayında %13.0 iken bu yıl %13,4 olmuştur. Rakamsal olarak 1203 milyon dolardan 1540 milyon dolara yükselmiş. Bu değişim Türk sanayicilerin yatırım yapmaya isteğinin krize rağmen artış gösterdiğini söylüyor. Yani sanayicilerimiz ya teknolojilerini yenilemek ya da işlerini büyütmek için yatırım malları ithal etmiş. Bu güzel bir haber, özellikle de işsizler için. Her açılan ya da kapasitesi artırılan fabrika, yeni işçiler demek ne de olsa. Ara malı ithalatımızda da bir miktar artış olmuş. Yani sanayide çarklar az da olsa dönüyor, ancak ara malı ithalatının hem rakamsal hem de oransal olarak artıyor oluşu iyi değil. Türk sanayiciler yerli üretim ara malları kullanmaktansa ithal etmeyi tercih ediyor ve bu da yerli üreticileri zor durumda bırakıyor demektir.
Sanayici kar peşinde koşar, yerli ara malı üreticilerinin üzerindeki maliyet yükleri azaltılırsa belki ara malı ithalatı azalabilir. Ama hükümetin derdi daha çok darbe planları, anayasa değişikliği gibi konular olduğu için böyle bir düzenleme gelmeyecektir.
Tablo budur. İstatistiklere Tuik'in sitesinden ulaşabilirsiniz.