27 Mart 2012 Salı

Afrika Ülkelerini Yoksulluktan İnternet Kurtarabilir Mi?

Afrika ülkelerinin çoğunluğunda yoksulluk tüm şiddetiyle hüküm sürüyor. Yine pek çoğunda etnik çatışmalar, mafya ve diğer bazı problemler, bu kıtada yaşayan insanların hayatını karartıyor. Afrika ülkelerine BM eliyle yapılan yardımların ise pek işe yaramadığı ortada. Açlığın artık dramatik bir hal aldığı yerlerde ancak bir avuç insanı hayatta tutmaya yetebiliyor bu yardımlar. Uzun yıllardır BM ve gönüllü vakıf ve dernekler bölgede yardım faaliyetlerinde bulunuyor ancak yara o kadar büyük ki, oldukça küçük bir parçasına deva olabiliyorlar. Oysa Afrika kıtasında yoksulluk ve sefalet içinde yaşayan insanlara ileriye yönelik sürekli ve düzenli gelir kaynağı sağlanmalı ki en azından bir sonraki nesil daha iyi şartlarda kendi imkanları ile yaşayabilsin.
Afrika'da Bir Aile

Afrika ülkelerinde yaşayan insanlar için internet önemli bir gelir kaynağı olabilir. En azından durumu görece iyi durumda olan ülkelerdeki insanlar interneti kullanarak kendilerine gelir kaynağı yaratabilirler. Ancak bu insanların pek çoğu bu konuda teknik desteğe ihtiyaç duyuyorlar.

İnternetten para kazanmanın pek çok yolu var ancak neredeyse sıfır yatırımla para kazanma yolu site kurmak ve bu siteyi geliştirmekten geçiyor. Ülkemizde de bu yöntemle önemli oranlarda para kazanan pek çok insan var. Yaptıkları şey bir site kurmak, siteyi geliştirmek, doğal yollardan ziyaretçi gelmesini sağlamak ve sitede çeşitli reklam yayın ağlarının reklamlarını yayınlayarak para kazanmak. Afrika ülkelerinde yaşayan, internet erişimi olan insanlar bu yöntemle şu anki yıllık gelirlerini ayda kazanır hale gelebilirler. Böyle yüzlerce, binlerce kişinin gelirinin artması, iktisatın pozitif dışsallık kavramı ile açıklanabilir bir şekilde çevresine, ülkesine de olumlu yansıyacaktır. Kendi ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilir hale gelen bu insanlar daha çok tüketecek, daha çok tüketirken, tükettikleri ürünleri üreten ve pazarlayanların gelirlerini artıracaklar ve bu bir döngü halinde böyle sürüp gidecektir.

Afrika ülkelerini bu konuda önemli bir de avantajları var. Bu ülkelerin pek çoğu bir zamanların sömürge ülkeleri. Bu ülkeleri sömüren Fransa ve Portekiz gibi ülkeler dillerini de bu ülkelerde bırakıp gitmişler. Bugün pek çok Afrika ülkesinde Fransızca ve Portekizce resmi dildir. Fransızca dünyada Fransa ve Kanada başta olmak üzere çeşitli ülkelerde konuşulmaktadır. Portekizce'nin konuşulduğu en önemli ülke ise Brezilya'dır. Afrika ülkelerinde yaşayan insanlar Fransa, Kanada, Portekiz ve Brezilya gibi ülkelerde yaşayan insanları hedef alan siteler kurarak bu ülkelerden ziyaretçi çekebilir ve bu yolla da yayınlayacakları reklamlardan daha yüksek gelir elde edebilirler. Bu dilleri anadilleri olarak konuşuyor olmaları nedeniyle, Fransızca ve Portekizce site kurmak onlar için çok kolay olacaktır. Sömürge ülkesi olmanın avantajı da bu zaten.

Ancak pek çok Afrika ülkesinde insnalar ekmek ve su bile bulamıyorken onlardan bilgisayar ve internet bağlantısına sahip olmalarını beklemek biraz hayalperestlik olabilir. Bu konuda en azından bu imkanlara sahip olanlara bir el uzatabilmek için kişisel bir çaba içine girişmiş bulunuyorum. Bir webmaster olarak Fransızca ve Portekizce başta olmak üzere çeşitli dillerdeki sitelerime içerik sağlayacak yazarlara ihtiyaç duymaktayım. Ben de yazarları Afrika ülkelerinden bulmaya çabalamaktayım. Fransızca içerik sağlamak üzere Fransa'dan ya da Kanada'dan yazar/editör bulmak oldukça kolay ancak bu ülkelerde hayat standartları çok  yüksek olduğundan uygun bir maliyetle bu işi yapacak kişi bulmak neredeyse imkansız. Oysa Afrika'da çok daha düşük maliyetle bu işi yapacak kişiler bulmak mümkün olabilir. Tabi verilen ücret onların fakirliğini ve acziyetini sömürme derecesinde düşük olmamalı. Satın alma gücü paritesine göre hesaplandığında ödenecek ücret, benim için her ne kadar alternatiflerine göre düşük olsa da, oradaki insanlar için oldukça önemli tutarlar olacaktır zaten. Günde bir doların altında gelirler yaşayan insanlara günde 10 dolar kazanma fırsatı sunmak, üstelik fiziksel olarak asla yıpranmayacakları bir yoldan bu geliri kazanma imkanı sağlamak, onlar için büyük bir şanstır. Oysa aynı işi bir Fransız günde 30-40 dolara yapmaya nazlanmaktadır. Üstelik zamanla teknik bilgilerini de yükseltecek olan bu kişiler kendi başlarına bağımsız olarak bu alana girebileceklerdir.

Afrikalıların dünya ekonomisine tüketici olarak girmeleri tüm dünya ekonomilerini şahlandıracak bir gelişme olacaktır. Küresel ekonomi açısından da büyük bir öneme sahiptir.

Ancak aşılması gereken önemli bir sorun var. Afrika ülkelerinin pek çoğunda insanların büyük bölümü inernet bağlantısından yoksun ya da internet bağlantısı olanlar, yazarlık/editörlük yapabilecek seviyede eğitim almamışlar. Güvensizlik faktörü de önemli bir  etken. Ülkemizde ilköğretim okullarının, köylerin bilr Forum siteleri, facebook sayfaları var iken, pek çok Afrika ülkesindeki üniversitenin internet sitesi, ülkemizde bir lise öğrencisinin çok rahat kurabildiği bir  siteden daha kötü bir halde. Yine de bazı ülkelerde uygun kişiler bulmak mümkün olabiliyor. Azimle arıyorum ve özellikle de üniversite eğitimi alan kişilerle çalışmak istiyorum. Hem bir Afrikalı gencin eğitimine katkıda bulunmak, hem de Afrika ülkelerinin ekonomisine bir damla olsun katkı sağlamak kişisel olarak beni çok mutlu edecek. Tüm Türk Webmasterleri bu konuda çalışmaya davet ediyorum. Şu anda en çok Çin ve Hindistan gibi, görece daha iyi durumda olan ülkelerden yazarla çalışmaktayız. Haydi gelin, Afrikalıların elinden tutalım. Hem onlarla iş yapalım, hem de onlara balık vermeyelim, balık tutmayı öğretelim ve çağımızın mucizesi olan İnternet ile Afrikada bir mucize yaratmaya çalışalım.

20 Mart 2012 Salı

UMTAS Uzun Menzilli Tanksavar Roketleri

UMTAS
Son zamanlarda yerli savunma sanayimizin büyük bir atılım içinde olduğunu görmekteyiz. Şu anda üzerinde çalışılan pek çok proje bulunuyor. Bunlardan biri de UMTAS. UMTAS, Atak T129 ATAK helikopterlerinde kullanılacak olan, uzun menzilli, güdümlü tanksavar roket sisteminin adı. Ana yüklenicisi ROKETSAN olan UMTAS'ın güdüm sistemi de Aselsan tarafından geliştirildi.
UMTAS TANKSAVAR ROKETİ

UMTAS'ın teknik özelliklerini aşağıda sizlerle paylaşacağım. Ancak burada özellikle 8 Km menzille sahip olmasına rağmen neden uzun menzilli denildiğini açıklamak gerekiyor. Savaş alanında helikopterler tankların ve diğer zırhlı muharebe araçlarının korkulu rüyasıdır. Helikopterden atılacak tanksavar roketleri, karadan karaya ve karadan havaya roket sistemlerinin büyük çoğunluğunda olduğu gibi çok uzun menzilli olması gerekli değildir. Menzil arttığında roketlerin daha çok yakıta ihtiyacı olduğundan boyutları ve ağırlıkları artmaktadır. Helikopterler zırhlı araçlara yakın mesafeden etkili atışlar yapabilecek yeteneğe sahip olduklarından, UMTAS'ın sahip olduğu 8 Km menzil kendi sınıfında uzun bir menzildir.
T129 ATAK

UMTAS at ve unut ( fire and forget ) olarak bilinen gelişmiş bir güdüm sistemine sahiptir. Sahip olduğu güdüm sistemi sayesinde hedefe ateşlendikten sonra hedefe ulaşana kadar yönlendirmeye ihtiyaç duymadan kendisi yol alabilmektedir. Ayrıca UMTAS roketleri fırlatıldıktan sonra, hedefe ulaşana kadar manuel olarak da yönlendirilebilmektedir. Tank gibi araçlara karşı kullanılacak bu tür roketlerin sahip olması gereken en önemli özellikten biri de zırh delme kabiliyetidir. UMTAS bu konuda da oldukça başarılı bir roket.

UMTAS'ın bazı yetenekleri:
  • Ateşlenmeden önce ya da ateşlendikten sonra hedefe kilitlenebilme.
  • Gece, gündüz ve kötü hava koşullarında kullanılabilme. 
  • Tandem savaş başlığı ile reaktif zırhlara karşı etkili olma. 
  • Kurşunlardan ve alevden etkilenmeye savaş başlığı. 
  • Data bağlantısı ile hedefe ulaşana kadar görüntü iletme ve komut verilebilme. 
 UMTAS Teknik Özellikleri: 
Ağırlık: 37,5 Kg
Uzunluk : 175 cm
Çap: 16 cm
Başlık : Duyarsız Zırh Delici Tandem Başlık
Motor: Katı-sıvı yakıtlı roket motoru
Menzil : 500-8000 m
Güdüm Sistemi: İki yollu RF Data-link, kızılötesi görüntü tarayıcı

Roketsan UMTAS'ın karadan karaya kullanılacağı bir versiyonu üzerinde de çalışmaktadır. Böylece zırhlı araçlar üzerinden de fırlatılabilecektir. 

Son olarak çeşitli dış kaynaklar, UMTAS'ın Amerikan AGM-114 Hellfire ve İsrail'in Spike-ER roketlerinden daha başarılı olduğunu ifade ettiğini belirtelim.

Şimdiye Kadar Yedik; Ama Artık Yemezler!

Son zamanlarda giderek şiddetlenen GDO tartışmaları ilginizi çekmiştir. Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanan genetiği değiştirilmiş organizmalar et, süt ve yumurta halinde evlere giriyor. Bu durumu değiştirmek isteyen Yemezler kampanyası da geçtiğimiz yıl “Seninki Kaç Santim” kampanyasıyla balıkları kurtarmış olan Greenpeace tarafından düzenlenmiş.

Onay bekleyen 42 GDO türünün ülkemize girmesini istemeyenler hala zaman varken aşağıdaki linkten imza atarak kampanyaya katılabilir.

www.yemezler.org/?ref=199883

Konuyu daha fazla merak edenler içinse Greenpeace tarafından hazırlanmış bir de video bulunuyor:

#yemezler

Bir bumads advertorial içeriğidir.

10 Mart 2012 Cumartesi

Türk Webmasterların Reklam Ağı Sıkıntısı

Bir site kurmak kolay bir iş değildir. Önce bir konu belirlenir, sonra o konuda blogger.com gibi ücretsiz bir servis mi kullanılacak yoksa farklı bir sistem mi uygulanacak karar verilir, gerkeli tüm işlemler yapılır ve yayına geçilir. Yayına geçene kadar işin teknik boyutu ile uğraşılır, zaman zaman ihtiyaç duyulan değişiklik ve düzenlemeler yapılır. Yani teknik işler hiç bitmez. Ancak yayına geçtikten sonra en büyük sorunlardan biri içerik sağlamaktır.

İnsanlar içeriği olmayan bir siteye neden girsin? Kaynaklar bulunur, zamen ve emek harcanır içerikler oluşturulur ve yayınlanır. Paylaşılan içerikler arttıkça arama motorları aracılığı ile insanlar siteye giriş yapmaya başlar. Zaman geçtikçe ve wembaster ya da blogger doğru işler yaptıkça ziyaretçi sayısı büyür. Belli bir sadık ziyaretçi kitlesi dahi edinilebilir. Bir bakıma günlük ya da haftalık takip edilen gazete/dergi gibi bir hal alır siteniz. İnsanlar düzenli aralıklarla olmasa da sitenize gelmeye ve yeni palaştığınız içeriklerle ilgilenmeye başlar.

İşin bundan sonrasında para kazanma vardır. Webmaster ya da blogger insanlara faydalı bir site yapmak için harcamış olduğu emeğin karşılığı olarak bu siteden para kazanmak ister. Sitelerde bağış butonları görebilirsiniz. Ancak bu yöntem pek işe yaramaz. Bu durumda ziyaretçilere paylaşılan içeriğin yanında reklam da göstermek akıllıca bir yöntemdir. Zaten her sitenin az da olsa yayında olmasının bir maliyeti vardır. Sanal reklam, yani internet ortamın sitelerde gördüğünüz çok çeşitli türleri olan reklamları alır ve sitesine koyar ve para kazanmaya başlar.

Genel olarak intenette karşınıza çıkan sitelerin çoğunda yukarıdakine benzer bir süreç işler. Reklamların temini konusunda, bu amaçlar kurulmuş reklam ağlarından faydalanılır. Reklam ağları, sitelerde reklam yayınlamak isteyen firmalar ve reklam ajansları aracılığı ile yayınlanacak reklam temin eden ve bunu yayın ağına kaydolmuş sitelerde yayınlayan kuruluşlardır. Reklam yayınlatan firmalardan elde ettiği gelirin bir kısmını, reklam ağları çeşitli şekillerle yayın ağında yer alan site sahipleri ile paylaşır. Site sahipleri de yayın ağı da kazanmış olur.

Tüm dünyadaki internet reklamı pazarının lideri konumunda bulunan tek bir yayın ağı vardır, Adsense. Adsense, hayatımızın vazgeçilmezi olan Google'ın reklam yayın ağıdır ve biraz da bu nedenle hemen hemen tüm dünyadaki pazarın hakimidir.

Türk webmasterlar ve bloggerlar için Adsense alternatifi olabilecek çok sayıda yerli reklam yayın ağı bulunmaktadır. Ancak bunların tamamına yakını, webmasterların ve bloggerların başını ağrıtmaktan fazla bir iş yapmıyorlar. Sitesinde Adsense kullanmak istemeyen ya da bir şekilde Adsense reklamları kullanamayanlar için iyi bir alternatif yoktur.

Yerli reklam yayın ağları, pazar lideri olan Adsense'ten pay kapmakta sıkıntı çekmektedirler. Yine gösterilen reklamlar için site sahiplerine ödenecek tutarın belirlenmesi için çoğunda kullanılan sistem zaman zaman sorun çıkarmakta ve ödenecek tutar eksik hesaplanmaktadır. Adsense reklamverenlerden aldığı tutarın, yerli reklamverenlere göre daha büyük bir payını yayıncı ile paylaşmaktadır. Yerli reklam yayın ağlarının büyük bölümünde, yayıncı ödeme talep ettiğinde de sorunla karşılaşabilmektedir. Ya ödemeler çok geç yapılmakta, ya da vergiler haricinde de kesintiler yapılmaktadır. Kısaca yerli firmalar Türk webmasterların düşünmemekte, adeta sömürmektedir.

Bu durumun ülkemiz adına da hoş olmadığını belirtmek isterim. Herşeyden önce, ciddi ve yerli webmasterları düşünen bir reklam yayın ağı olmadığından dolayı, internette reklam yayınlamak isteyen Türk firmalarının paraları yurtdışına transfer olmaktadır.