Bu yazıyı yazarken kısa da olsa bir literatür taraması yaparak çeşitli kaynaklar gösterebilmek isterdim ancak maalesef şu anda hangi kaynak olduğunu hatırlamadığım ancak güvenilir bir kaynak olduğunu temin edebileceğim bir kitapta yer alan bir bilimsel araştırmadan yola çıkarak bu yazıyı yazdığımı belirtmek isterim. O nedenle önce yazının içeriği, bilimsel araştırmanın niteliği ve sonucunda elde edilen veri hakkında bilgi verip üzerine yazımı inşaa etmek isterim.
Efendim, zamanın birinde bir gurup bilim adamı bizim "parayla saadet olmaz" özdeyişimizi doğrulayacak ya da çürütecek bir araştırmaya girişirler. Bizim özdeyişimizden birhaber olduklarından neredeyse emin olduğum bu bilim insanlarının yegane amacı ise para ile mutluluk arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. İktisadi çalışmalarda çok moda olan ve oldukça da faydalı olan bir yöntemle işe başlarlar. İnsanları gelir gruplarına göre sınıflandırırlar. Sonra bu grupta yer alan insanlara mutlu olup olmadıklarını sorarlar. Bilimsel bir çalışma olduğundan örneklemin, yani söz konusu sorunun yöneltildiği kişi sayısının anlamlı seviyede büyük olduğunu kabul edebiliriz.Sonra da aldıkları cevapların analizini yapıyorlar ve şaşırtıcı olmayan bir tablo ile kaşılaşıyorlar.
Şimdi iki grafik çizelim. Birincisi insanların gelir durumunu gösteren bir grafik olsun. Haliyle bu grafik dikey bir şekilde belli bir açıyla ( ki bu açı tamamen bizim gelir grupları arasındaki gelir farkını tespit edişimize bağlıdır ) yükselen bir doğru şeklinde olacaktır. Tabi burada gelir grupları arasındaki farkın sabit alındığını varsaydık.
İkinci grafik ise bu gelir grubunda bulunan insanlardan mutluyum diyenlerin oranını gösteren grafik olsun. Grafiklerin ölçeklerinde basit ve grafiklerin anlamını bozmayacak derecede oynama yaparak üst üste bindirirsek belli bir noktaya kadar iki grafik arasında kuvvetli bir ilişki olduğunu görüyoruz. Yani insanların geliri arttıkça mutlu olduğunu ifade eden insanların oranı da yükseliyor. Yani para ile bal gibi saadet oluyor. Ancak belli bir eşik değer aşıldığında iki grafik arasındaki ilişki birden ortadan kayboluveriyor. Bu noktadan sonra insanların geliri artsa dahi mutluyum diyen insanların sayısında bir azalma görmek mümkün ve mutluyum diyen insanların oranını gösteren grafik dalgalı bir şekil seyrediyor. İşte bu iki grafik arasındaki ilişkinin sonlandığı nokta, para ile sağlanabilecek maksimum saadetin limitini de bizlere veriyor. O noktadan sonra daha fazla mutlu olmak için para dışındaki değişkenlerin önemi yükseliyor. Bu noktadan sonra insanların daha çok para kazanmaları onları daha çok mutlu etmiyor. Ancak bu tutar öyle az bir rakam değil. ABD için bu rakam yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 9200$ gibi bir rakamdı. Ülkemizde ise kapaca 6000 TL olarak tahmin edebiliriz. Bu rakamdan sonra gelir durumunun iyileşmesi mutluluk üzerinde bir etkiye sahip değil. Onun yerine kişisel huzur, işden tatmin, sosyal hayat, eş/partner uyumu, sağlık vb etkenler önemli.
Şimdi, halen para ile saadet olmaz diyor musunuz? Bir yere kadar diyebilirsiniz elbette. Bu çalışma ancak bir yere kadar para ile saadet olabildiğini gösteriyor. Ancak unutmamak gerek ki aynı zamanda parasız da saadetin olmayacağını resmen insanların yüzüne bir tokat gibi çarpıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder