Hangi piyasada olursa olsun birikimi olup da yatırım yapanların tamamı FED'i, yani Amerikan merkez bankasını yakından takip eder. Ne yapıyor, ne yapacak merakla beklenir. Yetkililerin yapacağı açıklamalar takip edilir, satır araları okunmaya çalışılır.
Yatırım yapanlar FED'e bizim merkez bankasından daha çok önem verir. Neden mi? Neden güç meselesi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası piyasalara FED'e göre çok daha küçük bir güçle müdahale edebilir. Ayrıca bizim merkez bankası gölde yüzüyorsa FED okyanusta yüzüyordur. Bizim merkez bankasının harketinin oluşturacağı dalga sahili şöyle bir süpürürken FED'in elinde tsunami oluşturma potansiyeli vardır.
E bu kadar metafor yeter...Konuya dönelim...
Konu FED... Can sıkıcı olmadı mı sizce de yahu....Aylardır FED faiz artıracak mı? Ne zaman artıracak? Yıl sonuna kadar artırabilir (bu 2014'te söyleniyordu)...Şimdi yine yıl sonuna kadar artarmış da...mış da mış mış da mış arkadaş...Çocuk mu kandırıyorsun FED...
Sinirlerim bozuldu...E artıracaksan artır kardeşim...Ne bu naz. Ya da yok artırmayacağım de...
E faiz FED'in büyük silahı... Şöyle bir göstermesi bile yola getiriyor insanları... Tedirgin ediyor...FED zaten faiz ile piyasayı daha oranları artırmadan kontrol ediyor... Orkestra yöneten maestro gibi...
FED faiz artırmasın diye dua edenler de vardır kesin... Nasıl etmesinler...Piyasalar dalgalandı dolar durdurulamıyor...Bu çalkantı içinde bir de FED faizi artırırsa dolar artık 3 TL'yi geçer mi bilemem...Yalnız o seviyelere doğru şöyle bir tırmanacaktır...
Fena mı olur?
Valla olmaz uzun vadede... Bizim zırt pırt telefon değiştiren halkımız kredi batağına saplanır, telefon kredisini ödeyemeyip intihar eden asgari ücretlinin telefonuna banka el koyup icradan satar falan... İthal malı montajlayıp ihracat yapıyorum diye caka satan sanayicimiz saçlarını yolar...
Varili 50 doların altına inince kuruş kuruş, gıdım gıdım indirim yapılan benzin ve motorin fiyatları rekor üzerine rekor kırar...Benzinin litresi herhalde bir 7 TL'yi görür... 8 diyecektim de kalbinize inmesin dedim...
Gelecek kışa soba üreticileri yaşadı. Çünkü doğalgaz en az %30 zam yer.... İşin kötü tarafı kömür de ithal...Zaten memlekette ağaç mı bıraktık...
Ancak yerli üretim yapan hakiki yerli sanayi ihracat konusunda sevinir... Çalışan kazanır avantacılar üzülür... Uzun süre sancı çekilir sonra düzelir...
Ne olursa olur da bu FED faizi ne zaman açıklayacak kardeşim?
Çatlayacağız meraktan....
Dolar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dolar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
30 Mart 2015 Pazartesi
27 Aralık 2013 Cuma
Dolar 2.2 TL Euro 3.0 TL olur mu?
Yatırımcılar yatırım kararları verirken temel analiz ve teknik analiz yöntemlerinin birini veya ikisini birden kullanırlar. TL üzerinden kur değişimlerinden faydalanarak kazanç elde etmeyi düşünenler bugünlerde teknik analizden ziyade temel analize önem vermelidir. Çünkü oldukça çalkantılı bir siyasi gündeme sahip olduğumuz bugünlerde bir açıklama ile piyasalar hafif toparlanırken, hemen akabinde gelen bir başka açıklama ile tepe taklak olabiliyor. Bu durumda yatırımcılar normal olan piyasa dinamiklerine göre hareket edemiyorlar. Sonuç olarak ise piyasa dinamikleri, genel istatistikler vb. verilerden faydalanarak geliştirilen teknik analiz araçlarının hemen hiçbiri güvenilir sinyaller veremeyecektir. Aslında yapılması gereken en doğru davranış, özellikle de profesyonel olmayan yatırımcılar için, bu günlerde döviz/TL kurlarından uzak durmaktır diyebiliriz. Büyük kar potansiyeli olsa da büyük kayıp riski de bulunan bu günlerde kar etmek için bilgi ve becerinin yanında şansa da ihtiyaç var.
Mevcut siyasi kriz dönemi bu şekilde devam ettiği takdirde Dolar 2.2 TL'yi aşmakta zorlanmayacaktır. Aynı şekilde Euro 3.0 TL'yi aşabilir ve hatta 3.10 TL'yi de aşabilir. Bunu temel analiz yöntemleri ile algılamak mümkün olsa da, ulaşılabilecek noktaları hassas olarak belirlemek için yine teknik analiz yöntemlerinden faydalanmak gerekiyor. Ancak siyasi krizin çözülmesi halinde aşağı yönlü sert hareketler de beklemek gerekiyor.
Öncelikle politik gündemi bu kadar çalkantılı olan hiçbir ülkede hiçbir yatırımcı parasının bulunmasını istemez. Borsa İstanbul'da görüğümüz çöküşün temel nedeni de budur diyebiliriz. Yabancı yatırımcılar pozisyonlarını kapatırken, bunu öngören yerli yatırımcılar da pozisyonlarını kapattı. Böylece ağır bir satış baskısı altında kalan borsa endeksi aşağı yönlü sert hareketler yaptı.
Borsadan çıkan yabancı yatırımcılar ellerindeki TL ile dolar ve euro gibi yabancı paralar alarak piyasalardan çıktılar. En azından önemli bir kısmı için böyle olduğunu söylemek mümkün. Bu durum da piyasalardan önemli oranda döviz çıkışı olmasına yol açıyor.
Ancak her kriz dönemi borsada kar fırsatları demektir. Eğer orta ve uzun vadede yatırım düşünüyorsanız yatırım fırsatlarını tam da bu dönemde düşünebilirsiniz. Doğru bilgilere ulaşır doğru analizler yaparsanız olması gereken değerin çok altına düşmüş kağıtlarda alış yönlü pozisyon açabilirsiniz. Elbette bu çalkantılı dönem de geçecektir ve borsa yavaş da olsa yükselecektir. Bu dönemde değeri olması gerekenin altına düşmüş olan kağıtlar da böylece yükselecektir diye bir tahminde bulunabilir ve bu tahmininiz gerçekleşirse büyük karlar edebilirsiniz. Her kriz döneminden ayın zamanda yatırım fırsatı olarak da söz edilmesinin temel nedeni deböyle beklentilerdir ve bu beklentiler de genelde doğru çıkmaktadır.
ÖNEMLİ NOT: Burada paylaşılan bilgiler yatırım danışmanlığı niteliği taşımaz. Burada paylaşılan yazı doğrultusunda yatırım kararı alanların edeceği olası zararlardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Mevcut siyasi kriz dönemi bu şekilde devam ettiği takdirde Dolar 2.2 TL'yi aşmakta zorlanmayacaktır. Aynı şekilde Euro 3.0 TL'yi aşabilir ve hatta 3.10 TL'yi de aşabilir. Bunu temel analiz yöntemleri ile algılamak mümkün olsa da, ulaşılabilecek noktaları hassas olarak belirlemek için yine teknik analiz yöntemlerinden faydalanmak gerekiyor. Ancak siyasi krizin çözülmesi halinde aşağı yönlü sert hareketler de beklemek gerekiyor.
Öncelikle politik gündemi bu kadar çalkantılı olan hiçbir ülkede hiçbir yatırımcı parasının bulunmasını istemez. Borsa İstanbul'da görüğümüz çöküşün temel nedeni de budur diyebiliriz. Yabancı yatırımcılar pozisyonlarını kapatırken, bunu öngören yerli yatırımcılar da pozisyonlarını kapattı. Böylece ağır bir satış baskısı altında kalan borsa endeksi aşağı yönlü sert hareketler yaptı.
Borsadan çıkan yabancı yatırımcılar ellerindeki TL ile dolar ve euro gibi yabancı paralar alarak piyasalardan çıktılar. En azından önemli bir kısmı için böyle olduğunu söylemek mümkün. Bu durum da piyasalardan önemli oranda döviz çıkışı olmasına yol açıyor.
Ancak her kriz dönemi borsada kar fırsatları demektir. Eğer orta ve uzun vadede yatırım düşünüyorsanız yatırım fırsatlarını tam da bu dönemde düşünebilirsiniz. Doğru bilgilere ulaşır doğru analizler yaparsanız olması gereken değerin çok altına düşmüş kağıtlarda alış yönlü pozisyon açabilirsiniz. Elbette bu çalkantılı dönem de geçecektir ve borsa yavaş da olsa yükselecektir. Bu dönemde değeri olması gerekenin altına düşmüş olan kağıtlar da böylece yükselecektir diye bir tahminde bulunabilir ve bu tahmininiz gerçekleşirse büyük karlar edebilirsiniz. Her kriz döneminden ayın zamanda yatırım fırsatı olarak da söz edilmesinin temel nedeni deböyle beklentilerdir ve bu beklentiler de genelde doğru çıkmaktadır.
ÖNEMLİ NOT: Burada paylaşılan bilgiler yatırım danışmanlığı niteliği taşımaz. Burada paylaşılan yazı doğrultusunda yatırım kararı alanların edeceği olası zararlardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.
22 Ağustos 2012 Çarşamba
Dolar 2 TL Olur Mu?
Son günlerde bu soruyu çevremde soranlar oldukça fazlalaşmaya başladı. Doların 2 TL olması beklentisinin yavaş yavaş da olsa ortaya çıkmaya başladığını söyleyebilirim. Ancak bunun asıl nedeni makroekonomik göstergeler ve atmosfer değil de, dünyadaki politik atmosferden kaynaklı olduğu açıkça görülüyor.
Cadı kazanının kaynadığı bir coğrafyadayız. Zor bir dönemden geçiyoruz.
Tam anlamıyla petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynakları açısından dışarıya bağlı Avrupa ile bu kaynakların önemli bir kısmına sahip Ortadoğu ülkelerinin kesişiminde yer alan ülkemizin çevresinde, tam kenarında, yani Suriye'de insanlar birbirini öldürüyor. Bir iç savaşın sürdüğü Suriye'deki siyasi belirsizlik, iki dünya devi olan Rusya ve ABD'nin de çekişmesine yol açıyor ki bu çekişmeye Avrupa ülkeleri ile Hindistan ve Çin gibi gelişen ve güçlenen ülkeler de taraf oluyor. Diğer taraftan Ortadoğunun aksi çocuğu İran laf anlamıyor ( Batıya göre ). Ülkemizin çevresinde artan bi risk var. Ancak bu gerilim sınırlarımızı rüzgar gibi aşıyor. Ülkemizde hemen her gün şehit haberleri duymak alışkanlık haline geldi ve eğer çok büyük rakamlarda şehit vermez isek toplum olarak pek tepki göstermiyoruz. Bununla birlikte Gaziantep'te patlayan bumba da gösterdi ki yıllar önce HSBC binasında olduğu gibi büyük şehirlerde meydana gelebilecek olası terörist faaliyetlerin toplum üzerinde oluşturacağı panik ve yerli ve yabancı yatırımcıların ülkemizden çıkması, ayrıca ülkemize gelen ve önemli bir döviz kaynağı olan Turist sayısında ani bir kesinti olasılık dahilinden pek de uzak değil. Böyle felaket tellalığı yapmak hoş değil ancak bütün bunlar olası risk olarak yatırımcılar tarafından göz önüne alınmalı.
Küresel ekonomiye bakıldığı vakit halen daha risklerin ve belirsizliklerin hüküm sürdüğü Avurpa'da Euro'nun toparlanması zor görülüyor. Euro'nun tahtı sarsılırken Dolar daha güvenli bir liman olarak görülüyor. Bu durum Dolara olan talebi haliyle doların değerini artırabilir. Dolar tüm dünyada güçlenirken TL'de değer kayıpları beklemek son derecede olası. yine de yatırımcılar küresel piyasaları iyi izlemeli. Ancak yabancı yatırımcılar ve Turistler silahların susmadığı, bombaların patladığı ve hergün birilerinin öldürüldüğü coğrafyaları pek sevmez.
Tam anlamıyla petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynakları açısından dışarıya bağlı Avrupa ile bu kaynakların önemli bir kısmına sahip Ortadoğu ülkelerinin kesişiminde yer alan ülkemizin çevresinde, tam kenarında, yani Suriye'de insanlar birbirini öldürüyor. Bir iç savaşın sürdüğü Suriye'deki siyasi belirsizlik, iki dünya devi olan Rusya ve ABD'nin de çekişmesine yol açıyor ki bu çekişmeye Avrupa ülkeleri ile Hindistan ve Çin gibi gelişen ve güçlenen ülkeler de taraf oluyor. Diğer taraftan Ortadoğunun aksi çocuğu İran laf anlamıyor ( Batıya göre ). Ülkemizin çevresinde artan bi risk var. Ancak bu gerilim sınırlarımızı rüzgar gibi aşıyor. Ülkemizde hemen her gün şehit haberleri duymak alışkanlık haline geldi ve eğer çok büyük rakamlarda şehit vermez isek toplum olarak pek tepki göstermiyoruz. Bununla birlikte Gaziantep'te patlayan bumba da gösterdi ki yıllar önce HSBC binasında olduğu gibi büyük şehirlerde meydana gelebilecek olası terörist faaliyetlerin toplum üzerinde oluşturacağı panik ve yerli ve yabancı yatırımcıların ülkemizden çıkması, ayrıca ülkemize gelen ve önemli bir döviz kaynağı olan Turist sayısında ani bir kesinti olasılık dahilinden pek de uzak değil. Böyle felaket tellalığı yapmak hoş değil ancak bütün bunlar olası risk olarak yatırımcılar tarafından göz önüne alınmalı.
Küresel ekonomiye bakıldığı vakit halen daha risklerin ve belirsizliklerin hüküm sürdüğü Avurpa'da Euro'nun toparlanması zor görülüyor. Euro'nun tahtı sarsılırken Dolar daha güvenli bir liman olarak görülüyor. Bu durum Dolara olan talebi haliyle doların değerini artırabilir. Dolar tüm dünyada güçlenirken TL'de değer kayıpları beklemek son derecede olası. yine de yatırımcılar küresel piyasaları iyi izlemeli. Ancak yabancı yatırımcılar ve Turistler silahların susmadığı, bombaların patladığı ve hergün birilerinin öldürüldüğü coğrafyaları pek sevmez.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)